10 Nis
Didim Çocuk Akademisinden Örnek Proje ‘Maskesiz bir Gülücük’

Didim Çocuk Akademisinden Örnek Proje ‘Maskesiz bir Gülücük’

Didim Çocuk Akademisinden Örnek Proje ‘Maskesiz bir Gülücük’

Didim Çocuk Akademisi’nden Örnek Proje;  Didim’de de, 1-7 Nisan kanserle savaş haftasında Didim Çocuk Akademisi, “Maskesiz bir gülücük” projesini gerçekleştirdi.
Kanser hem dünyada hem de ülkemizde sebebi bilinen ölümler sıralamasında kardiyovasküler hastalıklardan sonra ikinci ölüm sebebidir.

Erken teşhis edildiğinde tedavisi ve yaşam kalitesinin artırılabildiği kanser türleri göz önüne alındığında korunmanın önemi gün geçtikçe artmaktadır.

Bu kapsamda erken teşhisin önemine vurgu yapmak amacıyla her yıl 1-7 Nisan arasında çeşitli etkinlikler düzenlen-mektedir.
Didim’de de, 1-7 Nisan kanserle savaş haftasında Didim Çocuk Akademisi, “Maskesiz bir gülücük” projesini gerçekleştirdi.
Didim Çocuk Akademisi sahibi Eda Demir, “1-7 Nisan kanserle savaş haftası nedeni ile “Maskesiz bir gülücük” sloganıyla sen hayal et biz tasarlayalım dedik. ve 1 ay önce Didim Çocuk Akademisi Ailesi olarak çıktığımız yolda. çocuklar çizdi biz yaptık.
Dolgu oyuncaklar, hikaye kitapları, üç boyutlu arabaları, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Pediyatrik Onkoloji & Hemotoloji bölümündeki minik kardeşlerimizi ziyaret ederek, onlara destek ve moral vermek için hayallerindeki oyuncakların resimlerini çizen minik kardeşlerimize, çizmiş oldukları oyuncakları hediye ederek gülümsemelerini arzu ettik.

Unutmayalım ki her şey önce inanmakla başlar.” dedi.
Projeye emeği geçen, Didim Çocuk Akademisi sahibi Eda Demir ve Öğretmenlerine, çocuklar adına teşekkür ederiz.

KANSERLE MÜCADELE
Dünyada her yıl 14 milyon kişinin yakalandığı ve 8,2 milyon kişinin ölümüne sebep olan kanser; yaş, cinsiyet, dil, din, ırk ayırımı yapmaksızın tüm insanları etkilemektedir. Kanserde benzer seyir devam ettiği takdirde, 2030 yılında 22 milyon yeni vaka ortaya çıkması beklenmektedir.

Erkeklerde en sık görülen türler; akciğer ve prostat kanseri iken, tütüne bağlı kanserler de önemini korumaya devam etmektedir. Kadınlarda en sık görülenler ise meme ve tiroid kanseridir. Hem erkeklerde hem de kadınlarda bağırsak (kolorektal) kanseri üçüncü en sık görülen kanser türüdür. Çocukluk çağı kanserlerinde ise lösemi en sık görülen kanser türüdür. Ülkemizde son 5 yılın verileri değerlendirildiğinde; kanser sıklığında herhangi bir artış ya da azalış olmadığı söylenebilir. Türkiye’de görülmekte olan kanserin sıklığı Avrupa Birliği ülkeleri ve Amerika gibi gelişmişlik düzeyi yüksek olan ülkelere göre daha düşüktür.
Yaygın kanser türlerinin en az üçte biri daha sağlıklı bir beslenme biçiminin seçilmesi, tütün ürünlerinden uzak durulması, fiziksel aktivitenin arttırılması ve alkol kullanımının azaltılması ile önlenebilir. Ayrıca ultraviyole radyasyondan korunma, mesleksel ve çevresel olumsuz etkilerin önüne geçilmesi ile kanseri azaltan etkenlerdir.


Dünyada ve Türkiye’de kanserin önemli bir kısmı önlenebilen kanserlerdir. Özellikle ülke verilerimiz değerlendirildiğinde tütün ve obezite ile mücadele programımız kanser kontrolünün en önemli yapıtaşlarını oluşturmaktadır. Kanser tedavi üzerine yapılan yatırımlar ile değil, önleme ve erken teşhis üzerine yöneltilen eylem planları ile kontrol altına alınabilir. Bunlarla beraber alkol ile mücadele, fiziksel aktivitenin arttırılması, tuzun kısıtlı kullanılması, enfeksiyon ajanları ile mücadele de çok önemli unsurlardır.
Kanser kontrolünde en önemli yapıtaşı doğru, tam ve güvenilir veri olmasıdır. Dünya nüfusunun aktif kanser kayıtçılığı açısından sadece yüzde 8’i takip edilirken, ülkemizde bu oran yüzde 100’dür. 2014 yılından bu yana 81 ilimizde de aktif kanser kayıt merkezleri hizmet vermektedir.Kanser türlerinin uyarılarını erken fark etmek, bulgularını araştırmak ve ileri tetkik için hastaların sevk edilmesi erken tanı şansını arttırmaktadır. Ülkemizde meme, kalın bağırsak ve rahim ağzı kanserleri için toplumun kaynaklarına ve hastalık yüküne uygun olarak tarama programları yürütülmektedir.